25 Aralık 2010 Cumartesi

KUKLACI


Eli tezgâha dayalı yarım, karmaşık hayallerinden birine dalmıştı yine. Griydi zihninin gökyüzü. Tedirgin, korku dolu sicimler dolanmıştı bedenine. Akşam ailesiyle önemli bir konuşma yapacak, sıkıntılı saatler geçirecekti ardından. Söyleyeceklerini toparlayamıyordu bir türdü aklında.
Sessizdi içerisi. Okulu kıran birkaç liseli, diz üstü bilgisayarında bir şeyler yazan genç bir kadın ve türk kahvesini ağır ağır yudumlayan yaşlı bir adam vardı. Kapı açıldı. Heyecanla kalkıp indi göğsü. Gelen genç bir çiftti. Sol yüzük parmaklarına baktı. Evliydiler. Ve kararsız…
“ Ben… ne içsem? Bir espresso ristretto alayım. Nasıldır tadı?”
“Yoğun içimlidir efendim.” Barista diliyle konuştuğunda ışıklı, cazip bir kadının ruhu giriyordu içine.
“O zaman capuccino olsun.” Para ödendi. Makinanın derinlerinden gelen donuk sese odaklandı herkes. Köpük kubbesi fincanın tepesine dökülünce alışveriş tamamlandı.
Barista: kahve yapımı konusunda özel eğitim almış kişilere verilen ad.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder