20 Kasım 2010 Cumartesi

RUHLAR ÜLKESİ


Yılankavi bir sarılıktı bu… Martıların ve köpeklerin ayak izlerini takip ettim. Şeytanminarelerinin, sahile vuran kömür parçalarının arasından geçtim. Dalga sesleriyle örülü terkedilmişlik öyküsü anlatıyorlardı birbirlerine. Çantam ilerledikçe hafifledi. Durup içine baktım. Kıyafetlerim, fotoğraf makinam, defterim… Hepsi farkına varmadan kaçıp gitmişlerdi sıkıcı, melankolik dünyamdan. Sadece ufak bir kağıt parçası vardı üzerinde kısa bir not yazan. “Gerçek hayalin örtüsüdür.” Yeldeğirmenlerine karşı savaşan sakallıyı anımsadım. Yıldıramayacalardı beni. Sözlerim, hissettiklerim birleşik labirentler krallığının içinde saklıydı. İstediğim am canlandırabilirdim ruhlar ülkesinin ele avuca sığmaz karakterlerini...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder